Sümer Aile Hukuku

Sümerlilerde aile hukuku üzerinde durulmuş bir konu. Tek eşlilik var ancak kadının çocuğu olmuyorsa erkek ilk karısının izniyle ikinci bir kadın alabilmekteydi ancak ilk karısına ömrünün sonuna dek veya kadın kendi isteğiyle ayrılmak isteyen kadar bakmak zorundaydı.

 İkinci kadının ilk kadına saygı göstermesi bir zorunluluktu hatta gerekirse yazılarda belirtildiği şekilde ayaklarını yıkaması lazım idi. Eğer gerekli saygıyı göstermez ise ilk kadının ikinci kadını evden kovma hakkı vardı.(İbrahim peygamberin eşi Sara’nın, ikinci eşi olan Hatice’yi saygısızlık etmesi üzerine kovması örneği)

 Ancak evliliklerde söz erkeğin olup “ Gönlünün seçtiği kadını al, istediğin çocuğu yetiştir” sözüne riayet ediliyordu.

 Evlenmeler sözlü anlaşmalardan ziyade, yazılı bir anlaşma ile mahkeme önünde, mahkemenin kararıyla yapılıyordu. Sözleşme yapılmayan evlilikler yasal evlilikler sayılmıyordu. Boşanmalar da sözlü değil mahkeme yoluyla oluyordu.

 Evlenmelerde başlık parası gibi adetler Sami halklarında olduğu gibi Sümerlerde de yoktu.

 Evli kadınların da kendilerine ait malları, köleleri, meslekleri olabiliyordu. Hatta doktorluk, ebelik, şairlik, müzisyen, sihirbazlık ve meyhanecilik gibi mesleklere kadınlar da sahip olabiliyordu.

 Öyle ki meyhanecilik sadece kadınlara özgü bir işti ve anneden kıza devroluyordu.

 Aile bireyleri arasında saygı ve sevgi çok önemliydi. Karılarına eziyet eden kocalar, annelerine kötü muamele eden çocuklar, çocuklarına haksızlık eden anne ve babalar cezalandırılıyordu.

 Aile hukukunda evlenme, boşanma belgeleri yanında çocuklara yapılan miras paylaşımı, hediye verme, evlatlıktan çıkartma, evlat edinme, köle azat etme gibi işlemler de yapılıyordu. Ancak kadınlara kocalarından direkt miras kalmıyor, koca isterse karısına ev, tarla gibi mallar hediye edebiliyordu. Bu yüzden de dul kadınlar her Sümer kralı döneminde öncelikli korunacak kimseler arasında yer alıyordu.

Yorum bırakın